Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Dyt. Yılmaz Akay, “Sürekli yeme isteğinin esas nedenlerinden biri ruhsal olabilmektedir. Bireylerin beslenmesi ile psikolojisi birbirine bağlıdır. Genelde ruhsal olarak zorlandığımız periyotlarda kendimizi yiyerek tatmin etmeye çalışırız. Bir şeylere üzüldüğünde, kızdığında, sonlandığında yahut heyecanlandığında kimi beşerler yemek yiyerek avutulmaya çalışmaktadır. Bu türlü yaparak besinlerin ruhsal boşluğu doldurduğu düşünülmektedir” diye konuştu.
Dyt. Akay şöyle devam etti:
“Özellikle kilosu bir tık daha yüksek olan bireylerde yediği için pişman olduğunda ötürü daha çok ruhsal bozukluğu tetiklemektedir. Bu durumda Psikolojinin düzeltilmesi manasında, gerekiyorsa psikolog veya psikiyatri ile birlikte ilerlemelidir. Şayet kişi kendini düzeltebilecek evrede ise bu yeme isteğini, farklı aktivitelerle doldurulması gerekmektedir. Bir mevzuya kızdığında yahut sonlandığında sevilen bir aktiviteye yönelinmelidir. Bu aktiviteler spor, müzik, mesken işi yapmak, el işi yapmak olabilir.
Kişinin başındaki gergin durumu dağıtacak ve o anki gerilimden uzak tutacak aktivitelerden takviye alınması gerekmektedir.”
MUTSUZ HİSSEDİYORLAR
Dyt. Elanur Yılmaz Akay açıklamasını, “Genelde kilosu yüksek bireylerde bu ruhsal boşluklar kilolu olduğu için ve kendini mutsuz hissettiği için karşımıza çıkmaktadır. Bu kısır döngüden kurtulmanın tek yolu karar vermek ve başarmaktır. Başarıldığı noktada hem kişinin kendisine inancı artıyor hem de daha odaklanmış ve daha verimli programlar gerçekleştirebiliyor” diyerek tamamladı.