Suriye bölünecek mi, yoksa toprak bütünlüğünü sağlayacak mı… Türkiye için bu sonuç son derece değerli. Terörle gayret başlığı öncelikli olmak üzere Suriye’deki Türkmenlerin durumuna ait karar verici durumdayız.
İYİ Parti Türk Dünyası ve Yurt Dışı Teşkilatlanma Başkanı ve Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş Taş, bahisle ilgili Meclis’te bir basın açıklaması yaptı. Taş, şöyle konuştu:
“Hepinizin bildiği üzere 8 Aralık 2024 tarihi itibariyle Suriye’de 61 yıllık Baas rejimi sona ermiş, Esad devrilmiş ve bölgede tarihi bir devir açılmıştır. Bu gelişme yalnızca Suriye’nin değil birebir vakitte Türkiye’nin de bahtını derinden etkileyen bir dönüm noktasıdır.
GÜVENLE GERİ DÖNEBİLİRLER
“Türkiye için kıymetli olan 3 ana başlık vardır. Bunlardan birincisi Suriyeli sığınmacılardır. Suriye’nin yeni idaresi daha şimdiden yurtdışındaki sığınmacılara ülkelerinize itimatla geri dönebilirsiniz davetinde bulunmuştur. Bu açık ve net davet milletlerarası hukuka nazaran de Suriyelilerin sığınma münasebetlerini ortadan kaldırmıştır. Çünkü ülkemizdeki Suriyelilerin temel desteği, Esad rejiminin zulmü ve can güvenliği riskiydi. Lakin bugün bu tehlike ortadan kalkmıştır.
TÜRKİYE’YE DÖNMEK YASAKLANSIN
Sığınmacıların ülkelerine gönüllülük aslına nazaran dönmesi kâfi olmayacaktır. Hudutlarımızdan geçen ve sonrasında ülkelerine dönenlerin tekrar Türkiye’ye geri kabul edilmesi de katiyetle engellenmelidir. Ayrıyeten Suriyelilere gayrimenkul alma sebebiyle verilen vatandaşlıklar da iptal edilmelidir. Zira bunlar kanuna da uygun değildir.
PKK İLE MÜCADELE
2. Türkiye için en değerli mevzu Türkiye’nin hudut güvenliğini koruma etmesi durumudur. Irak PKK’sı ile Suriye PKK’sının ve PKK’nın uzantılarının bağlarının kesilebilmesini temin etmek bakımından Rakka’dan Haseki’ye, Haseki’den Sinjar’a kadar bir güvenlik sınırı oluşturması Türkiye için bir elzemdir. Irak PKK’sı ile Suriye PKK’sının ilişkisi kesinlikle koparılmalı ve bölgemizde yeni bir terörist planının inşa edilmesinin önüne geçilmelidir. Bunun için ne yapılması gerekiyorsa Türkiye Cumhuriyeti Devleti şu anda acil aksiyon planı ile onu yaşama geçirmek durumundadır.
TÜRKMENLERİN DURUMU
“Üçüncü ve biraz da göz gerisi edildiğini düşündüğüm en değerli nokta da Türk milletinin hem tarihi mirası hem de stratejik geleceği için büyük bir ehemmiyete sahip olan Türkmen kardeşlerimizin Suriye’deki durumudur. Rejimin devrilmesi elbette ki memnuniyet vericidir. Lakin bu gelişme Türkmenler için kaybedilen yılları telafi etmeye yetmez. 23 milyon nüfuslu Suriye, 5,5 milyon Türkmen vardır bu nüfusun içinde. Türkmenler bu ülkede en büyük ikinci etnik kümedir. Tarihi ve sosyopolitik açıdan da bu bir gerçektir. Bu büyük nüfusa karşın hakları uzun yıllardır gasp edilmekte ve sesleri duyulamaz hale getirilmektedir.
SURİYE’NİN GELECEĞİNDEKİ ROL
“Türkmenlerin Suriye’nin geleceğinde kilit bir rol oynaması gerektiği de açıktır. Lakin şu an ne Suriye Türkmen Meclisi’nden ne de süreksiz hükümetten kâfi bir duruş ya da somut bir adım görememekteyiz. Bu sessizlik tarafımızdan kabul edilemez. Türkmenler yalnız değildir. Yalnız bırakılamaz. Türkiye olarak bizlere düşen vazife, tarihimizden aldığımız sorumlulukla Türkmen kardeşlerimizi sahipsiz bırakmamaktır. Türkmenler üzerinden şekillenecek bir güç, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’den Orta Doğu’ya uzayan bütüncül bir strateji izlemesine de imkan sağlayacaktır.
İSRAİL’İN İŞGALİ, PKK VARLIĞI
“Golan Zirvelerinden başlayarak Suriye’nin güç kaynaklarına uzanan coğrafyada Türkmen varlığı göz gerisi edilirken, İsrail ve terör örgütleri bölgeyi adeta kendi çıkarlarına nazaran şekillendirmektedir. Şu gerçeği yüksek sesle lisana getirmek zorundayız. İsrail, Golan’da Türkmen yurtlarını işgal ederken PKK-YPG üzere terör örgütleri, Suriye’nin petrol ve doğal gaz kaynaklarının %90’ını denetim eder hale gelmiştir. Bu örgütler milletlerarası arenada giderek meşruiyet kazanmaya çalışıyor hatta fiili özellik taleplerinde kurumsallaştırmaktadırlar.
TÜRKMEN DEVLETİ
“Suriye’nin geleceği şekillenirken Türkmenlerin bu süreçte etnik bir yer edinmesi tarihi bir zaruret ve stratejik bir zorunluluktur. Şayet bu topraklarda bir tahlilden bahsedilecekse Türkmenlerin hakları masada yer almalı ve katiyen anayasal teminat altına alınmalıdır. Şayet Suriye federal bir yapıya dönüşecekse Türkiye sonuna yakın bir Türkmen bölgesinin oluşturulması Ulusal güvenliğimiz açısından da vazgeçilmez bir gerekliliktir. Bu sadece Türkmenlerin varlığını korumak değil birebir vakitte Türkiye’nin hudut güvenliği ve bölgedeki tesirini sürdürebilir kılmak için de bir sigorta olacaktır.
DIŞİŞLERİ İLE BİRLİKTE HAREKET ETMEK
“Türkmen başkanlarının, STK’larının ve gençlerinin doğrudan doğruya Dışişleri Bakanlığı ile direkt görüşmeler yapmasını da gerektiğini düşünmekteyiz. Suriye’nin geleceği şekillenirken Dışişleri Bakanlığı Türkmenleri görmezden gelmek yerine Suriye Türklüğünü açıkça muhtar bir temsilci olarak tanımalı ve yeni Suriye’nin tertibinde onlara hak ettikleri yeri sağlamalıdır. Baas rejimine PKK, YPG ve YDH üzere terör örgütlerine karşı en ön saflarda canını feda eden Türkmenler masaya oturulduğunda görmezden gelinmemeli, ihmal edilmemelidir.”